Türkçe sözlü progresif metalin yükselen ismi Alkera, Headbangers’ Weekend 2025 sahnesine güçlü adımlarla çıkıyor. “Planlı, Adım Adım ve Tutkuyla Sahnedeyiz!” diyen grup, festivalde enerjik ve unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.
Türkçe sözlü progresif metal sahnesinde kendine sağlam bir yer edinen Alkera, “Zamanın Ötesine” albümünün ardından yakaladıkları ivmeyi Headbangers’ Weekend 2025 sahnesine taşıyor. Symphony X ve Persefone gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşmanın ardından, şimdi de Opeth ve Katatonia gibi gruplarla aynı gün sahnede olacak grup, bu festivalin sadece onlar için değil tüm Türk metal sahnesi için can suyu olduğunu vurguluyor. Alkera, seyircilerine “kemiksiz ve mermi gibi” bir setlist vaat ederken, sürpriz düzenlemelerle festival coşkusunu zirveye taşımaya hazırlanıyor.
Avenged Sevenfold konserinden tanıdıkları Life Park’ın doğal atmosferinde enerjik performanslarını sergileyecek olan grup, bu festivalin metal sahnesine yeni soluk getireceğine inanıyor. Hem sahne tecrübeleri hem de sahne dışındaki samimi iletişimleriyle dikkat çeken Alkera, Headbangers’ Weekend sahnesinde ilk kez izleyecek olanlara unutulmaz bir konser deneyimi yaşatmayı hedefliyor. “Çok keyifli bir sahne olacak, sizleri görmek için sabırsızlanıyoruz!” diyen Alkera, Türk metal sahnesinin yükselişini adım adım güçlendirmeye devam ediyor.
Güven: Headbangers’ Weekend gibi uluslararası grupların da yer aldığı büyük bir festivalde sahne almak sizin için ne ifade ediyor? Bu deneyimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yalçın: Hem bizim için hem de ülke için çok mutlu olduğumuzu söyleyebilirim. Yıllardır dinlediğimiz ve öykündüğümüz Opeth, Leprous gibi gruplarla aynı günü ve sahneyi paylaşıyor olmak insanı gururlu hissettiriyor. Bu gruplar tek tek belki çok kez ülkemize geldi ama festivalin havası başka oluyor. Ben de festivalleri izleyen olarak da katılmayı seven biri olarak önce işimi yapıp sonra da bu harika grupların tadını çıkaracağım 🙂
Güven: Bu yıl Alkera için oldukça yoğun bir yıldı. Yabancı ve yerli sahnede bir çok konserde sahne aldınız. Headbangers’ Weekend gibi büyük bir festivalde çalmak, sizin için nasıl bir deneyim olacak?
Yalçın: ‘Zamanın Ötesine’ albümünün çıkışı ile birlikte başlayan bir konser sürecine girdik. Lansman konserimiz oldukça heyecan vericiydi. Tüm yıl üzerinde çalıştığımız albüm sonunda görücüye çıkacaktı. O konserin ruhu bambaşkaydı sanıyorum ömrümün sonuna kadar o hissi, unutmayacağım. Enerjisi gerçekten farklıydı. Konseri kaçıranlar YouTube kanalımızdan konserin full kaydına erişebilir. Sonrasında Symphony X ile çalma fırsatı yakaladık. Tabi ki çocukluk kahramanlarımızdan biriydiler ve kısacık görüşmemizde ne kapabiliriz diye gözlerinin içine bakıyorduk. Russel Allen bunu anladı ve oldukça samimi bir ilişki kurdu bizimle. Düşünsenize “ataklar iyiydi dostum!“ diyerek yumruk uzatıyor! Onur’la uzun uzun muhabbete daldılar mesela. İlerleyen zamanlarda Persefone ile hem İstanbul hem de Ankara da sahne alma fırsatımız oldu. İnanılmaz cana yakın adamlar. Yakın arkadaş olduk hala sosyal medya üzerinden iletişimdeyiz. Bir iki festival derken kendi konserlerimizi de aksatmadık hatta Sovak ve The Leavers ile Anatolian Prog Tour 2025’i gerçekleştirdik. Şimdi ise Headbangers’ Weekend sahnesinde az önce bahsettiğim harika gruplarla çalacağız. Sanırım adım, adım ve planlı bir şekilde ilerliyoruz ve bunların gerçekleşebiliyor olması beni ilerisi için daha da heyecanlandırıyor.

Güven: Setlistinizi oluştururken bu özel güne dair nelere dikkat ettiniz? İzleyiciyi nasıl bir repertuvar bekliyor? Sadece son albümünüzden parçalar mı olacak?
Yalçın: Zamanın Ötesine ve Coexist’ten 40 dakikalık bir listemiz olacak. Tabi şarkılar uzun olunca süreyi idareli kullanmak başlı başına bir mesele oluyor. Bazı şarkıların sadece Headbangers’a özgü versiyonları olacak diyebilirim. Ama kemiksiz, mermi gibi bir setlist olacağına emin olabilirsiniz.
Güven: Festivalde Opeth, Katatonia, Ensiferum gibi uluslararası devlerle aynı günü paylaşıyorsunuz. Bu lineup’ta yer almak size neler hissettiriyor?
Yalçın: Dediğim gibi bunlar çocukluk kahramanlarımızdan. Marvel evreninde Spider-Man ile takılmak gibi bir şey 🙂
Güven: Life Park’ın ormanlık alanı, Headbangers’ Weekend’in eşsiz bir atmosferine katkı sağlıyor. Alkera’nın agresif ve dinamik müziği bu doğal ortamda nasıl bir etki yaratacak sizce?
Yalçın: Avenged Sevenfold konserini yine bu alanda izlemiştim. O kadar enerjik bir show, fazla oksijenle birleşince tarifsiz oluyor 🙂 Alan harika. Ben zaten doğa ve kamp adamıyım. Otele girdiğim tatil sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Katılacaklara sinek savar spreylerini unutmamalarını tavsiye ederim. Yine güneş kremi ve şapkanız yanınızda olsun, malum ilk biz çalacağız!
Güven: Yerli sahnede metal müzik üretmenin zorlukları ve güzellikleri sizce neler? Bu tür büyük festivaller bu dengeyi nasıl etkiliyor?
Yalçın: Konuyu müzik üretimi değil de sahne olarak ele almak istiyorum. Çünkü üretim bir şekilde çağımızda mümkün olabiliyor. Sahne bulmak ise gerçekten zor bir süreç. Çok kaliteli 8-10 organizatör var ve onlarca metal grubu sırasını bekliyor. Biz 10 yılı aşkın süredir müzik yapan bir grubuz mesela. Bir de menajerlik ve booking alanları henüz olgunlaşamadı ülkemizde. Yapan bir iki oluşum var ve onlarca müzik grubu ile ilgilenilemiyor. Bu sebeplerden dolayı münferit girişimler üzerinden ilerlemek gerekiyor ve bir süre sonra kendinizi müzik harici her şeyi yaparken buluyorsunuz. Bazen organizasyon bile. Ama şikayet edecek bir şey yok. Durum böyleyse böyledir. Headbangers’ Weekend tam böyle bir dönemde gerçekten boğulmak üzere olan metalcilere can simidi gibi geldi. Umarım bu ve buna benzer festivaller çoğalır.
Güven: Festivalde Alkera ürünleri ve yeni albümünüzün satışı olacak mı?
Yalçın: Bu soru çok gelmeye başladı, sanırım zamanı geldi. Biz ilk albüm için plak, tişört vb. merch işine girişmemiştik ama ikinci albüm ile birlikte bunu hızlıca halledeceğiz. Headbangers’ Weekend’de bu sebeple bir ürün satışımız olmayacak. Ama konserlerde bazı seyircilerin kendilerinin Alkera tişörtü bastırıp giydiğine tanık oldum 🙂

Güven: Sahne performanslarınızda görsel unsurlar veya seyirciyle etkileşim için özel bir yaklaşımınız var mı? İstanbul seyircisi için unutulmaz bir an yaratmak adına neler düşünüyorsunuz?
Yalçın: Açıkcası ışık ve ses bizim için eşit derecede önemli ama sanırım öğlen çalacağımız için ekran görselleriyle idare etmemiz gerekecek 🙂
Güven: Canlı performanslarınızda öne çıkan en güçlü yönünüz sizce nedir? Farklı türlerden dinleyicilerin de yer aldığı Headbangers’ Weekend festivalinde sahnede Alkera’yı ilk defa izleyecekler neler beklemeli?
Yalçın: Öncelikle Türkçe sözlü progresif metal yapıyor oluşumuz. Kesinlikle enerjilerini atacakları bir konser vaat ediyorum 🙂
Güven: Alkera aslında 2015 yılında kurulmuş bir grup. İlk EP ise 2018 yılında yayınlanmış. Ardından yayınlanan tekliler ve geçtiğimiz yıl ilk albümünüz “Zamanın Ötesine” dinleyenler ile buluştu. Albüm kayıt ve öncesinde geçen süreç nasıldı?
Ozan: Hem birlikte, hem de uzaktan gelişen bir yazım ve kayıt süreci oldu. Pandemi zamanlarından beri yazmaya başladığımız albüm şarkılarından ilki “Taş Yuva”, tekli olarak çıktı önce. Yayınlanan ilk Türkçe şarkımız olması biraz suları test etmemize de imkan tanıdı. Zamanla albümü tam olarak içimizden geldiği gibi duyulur hale getirdik ve “Kan Revan”, “Dilhun” teklileri sonrasında albümü sizlerin beğenisine sunduk. Bu yolculuğun inişleri ve çıkışları oldu elbette ama sonunda verdiğimiz konserlere, duyduğumuz yorumlara, tanıştığımız isimlere bakılırsa, her şeyiyle “iyi ki” dediğim bir süreç yaşamışız diyebilirim. Şimdi sıra ikinci bir albümün yolculuğunda, o yolculuğun ilk adımı da Temmuz ayında atılıyor olacak.
Güven: “Zamanın Ötesine” albümünüze gelen tepkiler nasıldı?
Ozan: Albümü hazırlarken Türkçe sözlü bir konsept albüm yapmaya karar verdiğimizde “acaba bazı fırsatları elimizin tersiyle itiyor muyuz” şüphesi oluştu ister istemez. Kariyerimize “Live in Sin” ve “Coexist” EP’leriyle İngilizce dilde şarkılar yaparak başlamıştık çünkü. Fakat beklenmedik bir şekilde hem yerli dinleyici albümü bağrına bastı, hem de yurt dışından çeşitli basın kanalları albümümüze kulak kesildi. Kimi yazarlar çeşitli online çeviri araçlarıyla sözleri irdeleyip konsepte dair yorumlarda dahi bulundular. Bu gerçekten insanı güzel hissettiren bir şey. Daha da güzel hissettiren kısmı, yurt dışında konserlere davet almak oldu aslında. İlerleyen zamanlarda duyuracağımız bazı etkinlikler olacak, beklemede kalın!

Güven: Kurulduktan sonra vokal değişimi yaşanmış. Ülkemizde metal müzik adına önemli gruplarda izlediğimiz Berzan Önen, 2019 yılında gruptan ayrılmış. Onur Çobanoğlu’nu sanırım yerli metal müzik kitlesinde tanımayan yoktur. 2 vokal de oldukça güçlü. Bu değişim süreci nasıldı? Gelen tepkiler nasıl oldu?
Faruk: Değişim süreci beklentimizin ötesinde hızlı ve rahat geçti. Pandemi şartlarında farklı şehirlerde yaşamamıza rağmen ne işlerimizde ne de iletişimimizde negatif hiç bir durum yaşamadık. Coexist EP çok kısa bir sürede bitirip dinleyicilerimizle buluşturduk. Ne iş yaparsak yapalım huzurlu, güvenli bir ortamda hissetmek kadar güzel bir şey yok.
Onur ile çalışmaya başladığımızda sadece Live in Sin EP si yayınlanmıştı. Dar bir kitlemiz vardı ve sadece 2 şarkımızı biliyorlardı. Tanınmaya başladığımız dönemin tümünde Onur bizimle birlikteydi. Onur’un Alkera’nın ilk vokali gibi algılandığını tahmin ediyorum. Bu sebeple seyirci tarafından herhangi bir tepki / kıyaslama gibi bir durumla karşılaşmadık. Bunun için de çok mutluyum çünkü ikisi de şahane müzisyenler, şahane şarkıcılar ve çok güzel karakterler.
Güven: Türk metal sahnesinin son yıllarda büyüdüğünü görüyoruz. Alkera olarak bu yükselişe son dönemde büyük katkılarınız bulunuyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Türk Metal sahnesini -konser anlamında– nasıl görüyorsunuz?
Faruk: Faydamız oluyorsa bundan büyük mutluluk duyarız. Türk metal dinleyicilerinin yabancı grupları dinlemeyi daha çok tercih ettiği şeklinde bir algı olduğunun farkındayım. Bana sorarsanız sadece dinlemekten zevk aldıkları müziği en iyi şekilde yazılmış, icra edilmiş, en iyi duyulan haliyle dinlemek istiyorlar. Yani herkes gibi kaliteli müzik arıyorlar. Son dönemde bir çok Türk müzisyenin bu anlamda vites arttırdığını düşünüyorum. Bahsettiğiniz yükselişi tetikleyen faktör de bu bence.
Güven: Geçtiğimiz Symphony X ile, bu yıl başında ise Persefone ile sahne aldınız. Bu konserlerde gelen tepkiler ve katılım nasıldı?
Faruk: Öncelikle inanılmaz bir tecrübeydi. Symphony X gençlik yıllarımızdan beri dinlediğimiz, hayranlık duyduğumuz bir ekip. Aynı sahneyi paylaşmak bizim için bir parça dizleri titreten bir andı. Persefone ile ise 2 konser yaptık. Çok iyi müzisyen olmalarının yanında çok sıcak kanlı ve tevazu sahibi insanlar.
Her iki konser de yoğun katılımla geçti ve Headbangers’ Weekend gibi hacimsel olarak daha büyük işlerin kapısını bu konserlerle araladığımızı düşünüyoruz. Seyircilerden aldığımız gurur verici tepkilerin yanı sıra konser eleştiri yazılarında da son derece pozitif yorumlar gördük.

Güven: Geçtiğimiz ay ülkemizin önde gelen progressive rock/metal gruplarından Sovak ve The Leavers ile birlikte 3 şehirlik turneye çıktınız, bu turne nasıl geçti? Bu arada Sovak’ta son dakika olarak Headbangers’ Weekend 2025 kadrosuna dahil oldu.
Faruk: Turnenin bizim açımızdan çok iyi geçtiğini söyleyebilirim. 3 büyük şehirde harika seyircilerle buluştuk ve çok güzel anılar biriktirdik. Sovak ve The Leavers’ı sahnede izlemekten de büyük keyif aldım. Gerçekten harika müzisyenlerden oluşan bir toplulukla turladık. Anatolian Prog Tour’a devam etmeyi çok istiyorum. Böyle turların da artmasını diliyorum.
Sovak için çok mutlu olduk. Böyle büyük sahnelerde olmayı sonuna kadar hak ediyorlar. Çaldıkları akşam seyircilerin akıllarında kalıcı bir yer edeceklerinden hiç şüphemiz yok.
Güven: Headbangers’ Weekend 2025 sonrası Alkera için neler planlıyorsunuz?
Faruk: Festivalin bitişiyle çok yoğun bir tempoya gireceğiz. Temmuz ayında yeni albümümüzün yazım sürecine başlayacağız. Bunu sizlerle paylaşmak bile beni çok heyecanlandırıyor. Bir an önce tamamlayıp herkesten önce dinlemek için can atıyorum 🙂
Güven: Son olarak, Headbangers’ Weekend’e gelen dinleyicilere, özellikle sizi ilk defa dinleyecek olanlara bir mesajınız var mı?
Ozan: Çok keyifli bir sahne olacak, sizleri görmek için sabırsızlanıyoruz!

Metalhead designer & photographer
www.guvenceylan.net