Billy Grey – Fozzy Röportajı

Metal / Rock / Röportaj | 0 Yorum

Fozzy’yi sahnede izleyen herkes aynı şeyi fark eder: Enerji, sadece Chris Jericho’nun karizmasından ya da Rich Ward’ın imza tonundan gelmez… O sahneyi taşıyan “gizli güç”lerden biri vardır: Billy Grey.
Biz de Kapak Magazin olarak bu enerjinin kaynağıyla özel bir röportaj yaptık.
Hem müzikal kimyasından hem sahne üstü rutinlerinden hem de Fozzy’nin geleceğine dair samimi düşüncelerinden konuştuk.
Türkiye’ye özel mesajını da atlamadı.
Hazırsanız, Billy Grey’in dünyasına girelim.

Merhaba, ben KPK Mag’dan Enes. Bu röportajı Türkiye’deki hayranların adına gerçekleştiriyorum.
Rock ve metal topluluğuyla düşüncelerinizi paylaşma fırsatını bulduğumuz için çok heyecanlıyız.

Enes: Fozzy genelde Chris Jericho ve Rich Ward üzerinden konuşuluyor ama sahnede enerjinin neredeyse yarısını sen taşıyorsun. Bu “görünmeyen kahraman” rolünü sen nasıl değerlendiriyorsun?

Billy:

Güzel sözlerin için teşekkür ederim! İnsanların performansımı sevdiğini duymak beni mutlu ediyor.

Fozzy’nin her üyesi, şovu ve müziği özel kılmak için önemli bir rol oynuyor. Her birimiz sahneye farklı bir enerji getiriyoruz ve bence insanların sevdiği şey de bu—hepimizin birbirinden beslenmesini görebiliyorlar.

Sahneye çıktığımız anda her zaman biraz doğaçlama ve sürpriz vardır.

Enes: Rich Ward ile gitar uyumun gerçekten çok güçlü. Onun imza niteliğindeki “The Duke” sound’una karşı, kendi tonunu nasıl koruyorsun?

Billy:

Açıkçası, her şey “elden” geliyor. Rich ve benim çok farklı müzikal ilhamlarımız ve zevklerimiz var; bu da ortak sound’umuzun sinerjisinde büyük rol oynuyor.

Bu noktada birlikte uzun bir geçmişimiz var ve birbirimizin müzikal olarak nereye gittiğini biliyoruz. Bu da kimyamıza ekstra bir derinlik katıyor.

Enes: Sahnede çalmaktan en çok keyif aldığın Fozzy şarkısı hangisi ve neden?

Şu anda favorim Fall In Line. Riffleri ve enerjisini çok seviyorum. Çalmaktan büyük keyif aldığım bir parça.

Enes: Gitar idolün kimdi? Bugünkü Billy’yi şekillendiren en büyük gitarist etkileri kimlerdi?

Billy:

Eddie Van Halen, Randy Rhoads ve Dimebag Darrell.

Güncel ilhamlarım: Plini, I Prevail, Bilmuri ve Spiritbox.

Enes: Çalması senin için en zor olan Fozzy şarkısı hangisi oldu?

Billy:
Wolves at Bay… Çünkü inanılmaz derecede teknik bir şarkı. Gitarın arkasındaki davul ritmi kulağa kolay geliyor ama aslında çok karmaşık. Eğer tamamen kilitlenmezsek tam bir tren kazasına dönüşebilir.

Enes: Kuliste mutlaka yaptığın bir ritüelin var mı? Ve grup içinde seni en çok kim tiye alıyor?

Billy:

Evet! Sahneden önce mutlaka esneme yaparım. O zıplama ve tekmeleri bir yerimi çekmeden yapmam lazım!

Rich tam bir şaka ustasıdır; birine bir taktik planlıyordur her zaman.

Enes: Fozzy’nin cover ağırlıklı ilk döneminden bugüne gelirken, senin için kişisel anlamda en belirleyici değişim ne oldu?

Billy:
Benim için en belirleyici dönem, Judas albümünden bugüne kadar Johnny Andrews ile çalışmaya başlamamızdı.
Chris’in vokalleri, sözleri ve melodileriyle birlikte Fozzy’ye imza bir sound kazanmamızda büyük katkısı oldu.

Enes: Chris bir röportajda şöyle demişti: “10 kişiye de çalsak 10.000 kişiye de çalsak aynı performansı veririz. Seyirciyi asla cezalandırmayız — herkes değer görmeli.”
Bu çok güçlü bir bakış açısı. Sence bu aidiyet duygusunu neye borçlusunuz ve bu felsefeyi grup içinde nasıl sürdürebiliyorsunuz?



Billy:
Hepimiz yıllarca konserlere gidip para ve zaman harcayan insanlarız; biz de birer müzik hayranıyız, sadece performer değiliz.
Ve neredeyse yüzde yüz oranında o çabamızın karşılığını aldık.
Bu yüzden bizi izlemeye gelen herkese aynı değeri verdiğimizden emin olmak istiyoruz.








Enes: AEW’nin Wembley şovunda sahne almak nasıldı? Binlerce güreş hayranının aynı anda Fozzy şarkılarını söylemesi—sahnedeki senin için nasıl bir his yarattı?

Billy:
O, hayatım boyunca çaldığım en unutulmaz konserlerden biriydi ve bunu yapabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Platforma çıkmak için merdivenlere yürürken tek düşündüğüm şey şuydu: “Berbat etme.”

Enes: 17 Nisan’da çıkan Fall In Line, Fozzy’nin modern hard rock kimliğini korurken daha isyankâr ve sahneye hazır bir enerji taşıyor. Bu şarkının yaratım sürecinde seni en çok ne heyecanlandırdı?

Billy:

Charlotte, NC’de (memleketim) soundcheck’teydik ve Rich, Johnny’nin gönderdiği demonun kaydını PA’dan çaldı. İlk notadan itibaren büyülenmiştim.


Enes: Türkiye’nin çok güçlü bir rock ve metal sahnesi var. Buradan hiç grup duydun mu ya da dinledin mi? Eğer duymadıysan, geldiğinde neleri keşfetmek istersin?

Rock ve metal müziğe olan tutkunu takdir ediyorum!
Türk müziğine aşina değilim ama oraya geldiğimde kesinlikle keşfetmeye çok açığım.

Enes: Türkiye’de sahne alacak olsan, setlist’e ne olursa olsun eklemek isteyeceğin bir şarkı var mı?

Billy:
Kesinlikle Judas. Hem bizim için hem hayranlarımız için çok unutulmaz bir şarkı.

Enes: Fozzy’nin geleceğini düşündüğünde seni en çok ne heyecanlandırıyor: yeni şarkılar mı, yaklaşan turlar mı, yoksa bambaşka bir şey mi?

Billy:

En çok yeni şarkılar ve yaklaşan turneler.

Özellikle 2026’daki festivallerde (Welcome to Rockville ve Sonic Temple) çalmayı dört gözle bekliyorum.

Enes: Son olarak, Türk hayranların için özel bir mesajın var mı?
Hatta istersen bunu kısa bir video olarak da paylaşabilirsin; Kapak Magazin’de memnuniyetle reels olarak yayınlarız.

Billy:

Röportaj için çok teşekkür ederim, sorular harikaydı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir