Hydrograd: Geçmişin Gölgesinden Geleceğe Bir Yolculuk

Albüm Kritik / Kritik / Metal / Müzik | 0 Yorum

Stone Sour’un 2017 çıkışlı albümü Hydrograd, sadece bir müzikal dönüşüm değil, Corey Taylor’ın iç dünyasındaki değişimin de sesli kaydı gibi. Jim Root’un ayrılığından sonra grubun yeni bir sayfa açtığı, daha groove odaklı ama özünden sapmadan genişleyen bir sound evreni…

Ama bu albüm sadece teknik ya da türsel bir yolculuk değil.

Bu, bir adamın – Corey’nin – geçmişinden bugüne, en önemlisi de oğlunun gözlerindeki geleceğe yürüyüşü.

Yıkıntıların Üzerine Kurulmuş Yeni Bir Sahne

Hydrograd ismini taşıyan bir yer yok. Tıpkı bu albüm gibi… Haritada olmayan ama seni bir yerlere götüren bir yer gibi.

“YSIF”le başlayan albüm, o klasik meydan okuyan Corey tonunu taşıyor. Ardından gelen “Taipei Person / Allah Tea” neredeyse baştan sona bir rock’n’roll patlaması.

Gitarlar, sözler, tempo… Hepsi her zamanki gibi güçlü ama bu kez altlarında daha farklı bir vurgu var:

Kaybetmenin yorgunluğu değil, tekrar kazanmanın kararlılığı.

“St. Marie” gibi şarkılarsa bu sertliğin içindeki yumuşak, hatta kırılgan katmanı gösteriyor. Corey Taylor artık sadece bağırmıyor. Anlatıyor. Hatta bazen sadece susuyor ve o suskunlukla bile bir şeyler söylüyor.

Baba Olmanın Şarkısı: Song #3

Song #3, yüzeyde bir aşk şarkısı gibi duyulabilir. Ama altında çok daha derin bir hikâye var: Corey Taylor’ın bir baba olarak yaşadığı, hayatını değiştiren, saf ve yargısız bir sevginin hikâyesi.
Bu şarkı, bir çocuğun gözünden dünyaya bakmakla ilgili.Geçmişin karanlığı, yapılan hatalar, yaşanan düşüşler…

Bir çocuğun gözünde hiçbirinin anlamı yok. Çocuk sadece sever. Koşulsuzca.

“I will keep you safe, I will keep you sound.”

(“Seni güvende tutacağım, seni sağlıklı tutacağım.”)

Corey, daha önce bağımlılıklarla, karanlık bir geçmişle savaşmıştı. Ama oğlu Griffin doğduğunda, bu karanlık değişti. Oğlu ona geçmişin bir son olmadığını gösterdi. Bir insanı, yaptığı hatalarla değil, kim olduğu için seven biri vardı artık hayatında. Ve Corey, bu sevgiyi bir şarkıya döktü.

Song #3, Corey’nin geçmişte kaybettiklerini çocukları için geri kazanma çabası. Yıkılmış bir adamın, yeniden inşa ettiği hayatı anlatıyor. Her söz, her nota; “Sana layık olmak istiyorum” diyen bir kalbin sesi gibi.”

Taylor, bir konserde Griffin’i sahneye davet ederek şarkıyı birlikte söyledi. Ve bu şarkının bir numarası, bir sırası değil… 3. çocuğuna bir övgüydü. Bir adanmışlıktı. Sadece bir şarkı değil, bir teşekkürdü.

Çünkü bazen, geçmişinden daha güçlü hissetmeni sağlayan tek şey, sana gözlerinde geleceği gösteren bir çocuktur.

Fabuless: Mizahın ve İroninin İçinde Kendini Bulmak

Hydrograd döneminin bir başka parçası da samimiyetle iç içe geçen mizah.

Örneğin “Fabuless” klibi…

Corey Taylor, “.5: The Gray Chapter” turnesinde sahnedeyken telefonla ilgilenen bir hayrana sinirlenip onun telefonunu elinden alıp atmıştı. Bu olay sosyal medyada tartışma yaratmıştı.

Ama Corey, bunu bir savunma krizine dönüştürmedi. Tam aksine, Hydrograd döneminde çıkan “Fabuless” şarkısının klibinde o anı tiye aldı.

Kendine aynı hareketi yaparak bir tür “kendine gülme” sahnesi yarattı. Bu küçük anekdot bile Hydrograd’ın ruhunu yansıtıyor: Ciddiyetle kendini anlatırken, egosuzca kendine gülmeyi bilmek.

Haykırış Değil, Hatırlayış

Hydrograd, Slipknot’ın karanlık katmanlarından çıkan bir adamın, kendi iç sesini daha temiz, daha berrak bir sound ile dile getirdiği bir albüm.

Bu, Corey Taylor’ın bir “daha fazlası” olma çabası değil. Bu, “zaten yeterli olan” biri olduğunu anlamasının sonucu. O yüzden bu albüm bir ağıt değil.

Bir kutlama da değil.
Bu bir farkına varış.
Bir “şimdi” albümü.

Kayıplarla yüzleşmiş ama o kayıpların arasından kendine bir yol açmış birinin hikâyesi.
Ve o yolun adı: Hydrograd.

Haritada yok. Ama senin içinde bir yerlerde olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir