Kid Bookie Röportajı

Kapak / Müzik / Röportaj | 0 Yorum

Bazı röportajlar sadece soru-cevap değildir. Gerçekten bir insanı duyduğun, satır aralarında onun hikâyesini hissettiğin anlardır. Kid Bookie ile yaptığımız bu sohbet; müzikten çok daha fazlasını, hayal kırıklıklarını, sahnede yalnız kalmayı, patlamaları ve yeniden başlamayı barındırıyor. Bu röportajı okurken sadece bir sanatçıyı değil, iç sesiyle savaşan bir ruhu tanıyacaksınız.
Ve bunu sizlerle paylaşmak, benim için büyük bir mutluluk.

Enes: Dead or Alive turnesini Glasgow’da başlattın, ilk kalabalık seni nasıl karşıladı? Sahnedeki enerji nasıldı ve seni en çok ne hazırlıksız yakaladı?

● Turnenin %90’ı iptal oldu. Sadece Londra ayağında sahne aldım ve dürüst olmak gerekirse beni hazırlıksız yakalayan bir şey olmadı. Sadece, sahnede birlikte durduğum herkesin aslında çoktan gitmiş olacağını daha önceden bilseydim… zamanımı ve kariyerimi birilerini yukarı taşımaya harcamazdım.

Enes: Müziğin sanki bir çığlığın yapı kazanmış hali gibi. Bu kaos senin için ne zaman başladı? Bir kıvılcım anı var mıydı?

● Ağır müziğe girişim öyle tesadüfi bir şey değildi. Bilinçli bir tohum gibiydi. Kanımda var. Yani başlangıç doğaldı benim için.

Enes: Corey Taylor, Linkin Park ve Rage Against the Machine’i etkilenilen isimler arasında göstermiştin.

● Rage Against the Machine’i asla ilham kaynağım olarak göstermedim. Müziklerini pek bilmem, sadece Killing In The Name Of şarkılarını tanıyorum. Corey? Evet. Linkin Park? Pek sayılmaz.

Enes: Ama bir paylaşımında Corey’yi “abi figürü” olarak gördüğünü söylemiştin. Bu bağı sadece müzikle açıklayamayız gibi. O, sana başkalarının veremediği neyi verdi?

● Gerçek sevgiyi ve dostlukların yeşerebildiği dürüst bir alan yarattı.

Enes: Türler arasında geçiş yapmak senin için çocuk oyuncağı gibi. Peki asla bulaşmam dediğin bir sound var mı, yoksa her şey serbest mi yeter ki ruhu olsun?

● Müziği seviyorum. İnsanlar, etrafındaki sosyal çevreye göre müzikle sınırlandırılmamalı.

Enes: “Love Me When You’re Angry” parçasında şöyle bir söz var: ‘Her seferinde değişeceğim diyorum, ama sonra hayat gelip yolumu değiştiriyor.’ Bu sözler içsel bir monolog mu, yoksa birine mi yazıldı?

● Artık hayatımda olmayan birine yazıldı.

Enes: Corey Taylor gibi biriyle çalışmak… Kimileri için ikon, senin için abi. Bu iş birliğinde seni en çok ne etkiledi? Şarkıda duyamayacağımız ne oldu?

● Hangi şarkıyı sorduğuna bağlı. Her birinin farklı bir hikayesi var. Hepsi benim için ayrı ayrı önemli. Meslektaşlarımın bana saygı duyması ise büyük bir onur.

Enes: Turneler her zaman beklenmedik enerjiler doğurur. Şimdiye kadarki en çılgın seyirci anısı neydi? ‘Bunu uydursam bile kimse inanmaz’ dediğin bir şey yaşandı mı?

● Tam hatırlayamıyorum ama “Love Me When You’re Angry” şarkısının bir kısmında arenada binlerce ışığın aynı anda yükselmesi benim için çok özel bir andı.

Enes: Knotfest gibi dev organizasyonlarda çaldın. Böyle büyük bir metal evreninin parçası olmak nasıl bir his? Kendini içeriden biri gibi mi hissediyorsun, dışarıdan mı, yoksa bambaşka bir yerde mi?

● Hâlâ dışarıdan hissediyorum. İstediğim sevgiyi göremiyorum. Hak ediyorum diyemem çünkü neyi hak ettiğimi bilmiyorum. Ama dışarıdan biri olmaktan mutluyum. Arada bir içeri sızabiliyorum zaten.

Enes: Türkiye’de konser verme fikrine sıcak baktığını söylemiştin. Bir Kid Bookie konseri burada nasıl olurdu sence? Gel, birlikte hayal edelim.

● Umarım zihinsel bir şeye dönüşür. Gerçekten umursayan insanlarla tanışmak için sabırsızlanıyorum.

Enes: Şarkıların yoğun duygusal alanlardan geliyor. Dürüstlükle kendini koruma arasında nasıl bir denge kuruyorsun? Her şeyi dünyayla paylaşır mısın, yoksa bir sınır var mı?

● Hayır, bir sınır yok. Savunmasız olmak benim zırhım.

Enes: Bu turneden sonra sırada ne var? Yeni iş birlikleri, albüm, yoksa tamamen beklenmedik bir şey mi?

● Cheaper Than Therapy 2 geliyor.

Enes: Sahne ve stüdyo dışında seni hayatta ne dengeliyor? Şaşırtıcı alışkanlıkların ya da gizli zevklerin var mı?

● Hâlâ arıyorum sanırım. Oldukça asi biriyim. Umursamaz bir gezgin gibiyim bu gezegende. Bazen biraz ot içerim, rahatlarım.

Enes: Hızlı Tur – Düşünmeden cevap ver:

En son takıldığın şarkı?

● Labi Siffre – Bless The Telephone.

Hayatın bir film olsaydı adı ne olurdu?

● Cunt Fucker.

Kahve mi, kaos mu, yoksa ikisi birden mi?

● Hiçbiri.