Limp Bizkit basçısı Sam Rivers‘ın 18 Ekim Cumartesi günü beklenmedik bir şekilde hayatını kaybetmesinin ardından, grubun solisti Fred Durst Rivers hakkında içten bir video mesajı paylaştı.
Durst, Rivers’ı “gerçek bir efsane,” “inanılmaz yetenekli, tatlı ve harika bir insan” olarak nitelendirerek, gruplarının kuruluş hikayesini ve Rivers’ın bu süreçteki kilit rolünü anlattı:
“Sam, Hayali Gerçeğe Dönüştüren İlk Kişiydi”
Fred Durst, Limp Bizkit’in temelinin nasıl atıldığını anlatırken Rivers’a duyduğu hayranlığı dile getirdi:
“Sam Rivers, gerçek bir efsaneydi. Onu, Jacksonville, Florida’da Pier 7 adında küçük bir barda sahnede, basta şov yaparken gördüm ve ‘Aman Tanrım, bu adam inanılmaz’ dedim. Benim fikrim, bir gruba ritim bölümüyle, yani bas ve davulla başlamaktı. Sam’i gördüm ve aklım başımdan gitti. Beş telli bas çalıyordu ki, o zamanlar bunu kullanan birini görmemiştim. O kadar akıcı ve iyiydi ki, her şey kayboldu, sadece onun yeteneğini duyabiliyordum.”
Durst, konserden sonra Rivers’ın yanına gittiğini, grup fikrinden bahsettiğini ve Sam’in tereddütsüz bir şekilde, “Harika. Ben varım. Hadi yapalım” dediğini aktardı. Durst, Sam’in kuzeni ve grubun davulcusu olacak olan John Otto‘yu da Sam aracılığıyla tanıdığını ve John’un caz davulcusu olmasının gruba istedikleri “swag” ve ritmi kattığını belirtti.
Grunge Tutkusu ve Büyülü Sound
Durst, kendisi ve Rivers’ın grunge müziğe olan ortak sevgisini vurguladı:
“Sam ve ben, grunge müziğe, Mother Love Bone, Alice In Chains ve Stone Temple Pilots gibi gruplara karşı büyük bir sevgi besliyorduk. Sam, bas gitarından daha önce hiç duymadığım o güzel hüznü çıkarma yeteneğine sahipti. O kadar yetenekliydi ki, açıklayamam.”
Durst, Rivers’ın çok özel ve mahrem bir insan olduğunu, ancak sahneye çıktığında “o Sam geldiğini” ve “bir canavar”a dönüştüğünü söyledi.
Sonsuz Minnet
Durst, Rivers’ın ölümünün kendisini derinden sarstığını ve saatlerdir gözyaşı döktüğünü ifade ederek şunları söyledi:
“Şu an burada olmadığı için çok trajik. Dün geceden beri galonlarca gözyaşı döktüm. Sam bir efsane. Başardı. Yaşadı. Limp Bizkit ile inanılmaz bir yolculuktan geçtik… Sam, bununla ilgili gerçekten çok, çok mutluydu. Rock stadyumlarını birlikte salladık, dünyayı birlikte dolaştık, çok anı paylaştık. Biliyorum ki Sam şu anda nerede olursa olsun gülümsüyor ve ‘Başardım. Başardım’ diye hissediyor.”
“Sam, bu hayali gerçeğe dönüştürmeye gerçekten yardım eden ilk kişiydi. Hiç tereddüt etmedi. Sadece ‘Evet, gidelim. Kulağa harika geliyor. Hadi yapalım’ dedi. Ben 25, o ise 18 yaşındaydı, gençti ve içinde o ateş ve yetenek vardı.”
Durst, hayatında Rivers olduğu için minnettar olduğunu ve onu şimdiden çok özlediğini sözlerine ekledi. Çevrimiçi gördüğü destek ve sevgi mesajlarının, Rivers’ın dünyada bıraktığı etkinin büyüklüğünü gösterdiğini belirtti.

Metalhead designer & photographer
www.guvenceylan.net