
Avenged Sevenfold’un Türkiye’ye gelişine artık yalnızca bir hafta kaldı. 4 Haziran’da NEO Events organizasyonu ile Life Park İstanbul’da sahne alacak grup için heyecan artarken, biz de sahne ışıklarının ötesine bir yolculuk yapalım dedik. Bu kez mikrofonun değil, gamepad’in arkasına geçiyoruz.
Grubun vokalisti M. Shadows, yalnızca güçlü vokaliyle değil; tutkulu bir oyuncu kimliğiyle de tanınıyor. Bundan tam 7 yıl önce, YouTube’da yayınlanan bir video-röportajda, favori video oyunlarını ve oyun kültürüne olan ilgisini açık yüreklilikle paylaşmıştı.
O videoda öne çıkan yapımlar arasında The Legend of Zelda: Breath of the Wild dikkat çekiyor. M. Shadows’un, bu oyunun sunduğu özgürlük duygusu ve atmosferik dünyası karşısında ne kadar etkilendiğini anlatışı, müziğinde de bu derinlik arayışının izlerini taşıyor.
En çok bahsettiği yapımlardan biri The Legend of Zelda: Breath of the Wild’dı. Ancak bu tek değil. Röportajda ayrıca, Red Dead Redemption gibi anlatı odaklı oyunlara olan hayranlığından da bahsediyor. Shadows için oyunlar sadece bir eğlence değil; hikâye anlatımıyla duygusal bağ kurabildiği özel birer mecra.
Bu tutkunun izleri aslında Avenged Sevenfold’un müziğine de yansıyor. Hatırlayalım: Grup, Call of Duty: Black Ops serisi için “Not Ready to Die” ve “Mad Hatter” gibi parçalar üretti. Hatta Black Ops 4 oyununda, M. Shadows oynanabilir bir karakter olarak da yer aldı. Müzik ile oyun dünyasının iç içe geçtiği bu iş birlikleri, Shadows’un çok boyutlu vizyonunu gözler önüne seriyor.

Ama Shadows’un oyunlara olan ilgisi sadece izleyici olmakla sınırlı değil.Bu ortaklıkların arkasındaki isim, oyunun müzikal potansiyelini bir konser kadar sahici gören bir sanatçı. M. Shadows, müziğiyle sadece kulaklara değil, oyun ekranlarına da sesleniyor.
Bu çok yönlülük, grubun sahne şovlarına da yansıyor. Zaman zaman sinematik bir görsel anlatım, karanlık bir estetik ve distopik bir atmosferle karşı karşıya kalıyoruz. İşte bu atmosferin kökleri, Shadows’un oyun dünyasındaki yolculuklarında gizli olabilir.
Kısacası M. Shadows, oyunlarla kurduğu bağı sahneye, şarkılara ve görsel dünyaya taşıyor. Ve bu da, Avenged Sevenfold’u sadece bir müzik grubu olmaktan çıkarıp; çok katmanlı bir deneyim haline getiriyor.
4 Haziran gecesi İstanbul’da sahne alacak olan grup . Müzikleriyle bizi yıllardır büyüleyen bu grup, sahnede sadece şarkı söylemeyecek; aynı zamanda bambaşka bir evrene kapı açacak.
Eğer siz de müzikle oyunların, sahneyle ekranın birleştiği bu çok katmanlı evrende bir yolculuk yapmak istiyorsanız, o gece yerinizi alın. Çünkü Avenged Sevenfold sadece konser vermiyor — evren kuruyor.

Az bütçeli cosplay, çizgi roman koleksiyoncusu ve müziğin çeşitli yönlerindeki gizemleri arayıp sizlerle paylaşıyorum.