Mikael Åkerfeldt

Opeth’in frontmanı Mikael Åkerfeldt’ten Şarkı İsimleri ve “Yanlışlıkla Yazılan Tuvalet Lirikleri” Üzerine Samimi İtiraflar!

Progressive / Kapak / Metal / Müzik | 0 Yorum

Opeth’in dahi beyni Mikael Åkerfeldt, sadece müzikal yeteneğiyle değil, aynı zamanda zengin ve çoğu zaman esrarengiz şarkı sözleriyle de büyük beğeni topluyor. Olağan dışı ve çağrışım uyandıran dili şarkı yazımına ustaca dokumasıyla bilinen Åkerfeldt, söz yazımına adeta başlı başına bir sanat formu olarak yaklaşıyor.


Sinusoidal Music ile yaptığı son röportajda Åkerfeldt, kelimelere olan bitmek bilmeyen sevgisini ve Opeth’in şarkı isimlerini ve sözlerini müziğin kendisi kadar görsel ve işitsel olarak çarpıcı hale getirme arzusunu açıkça dile getirdi.

“Aslında son albümle birlikte bu süreci durdurdum çünkü [hepsinin adı paragraf numaraları]. Yani, bana göre… şarkı ismine baktığınızdaki estetik her zaman benim için önemli olmuştur. Her zaman o belki de pek yaygın olmayan kelimelere çekilmişimdir. Bu anlamda biraz İngiliz hayranıyım.”

Åkerfeldt, ilham kaynaklarını şöyle anlatıyor: “Filmlerden, albümlerden ve diğer gruplardan çok ilham aldım. Mesela bir Iron Maiden albümünü elinize alın. Ya da sadece ‘Iron Maiden’ adı – bu ne demek? Bu harika. Bunun bir işkence aleti olduğunu bilmiyordum. Ben sadece güzel kelimelere bakıp anlamlarını kontrol ederdim.”

“Yalnız Lağım Çukurları” Yanlış Anlamaya Sebep Oldu!

Åkerfeldt, Opeth’in “The Night And The Silent Water” adlı şarkısındaki “Lonely cesspools / Relics of the moon-dogged lake / Whisper, ‘All your words are misgiven'” (Yalnız lağım çukurları / Ayın peşindeki gölün kalıntıları / Fısıldar, ‘Tüm sözlerin yanlış verilmiş’) dizeleriyle ilgili bir lirik hatasına da değindi ve bunun aslında tam olarak kastettiği şey olmadığını belirtti.

“Yıllar boyunca, bir kelimenin bir anlama geldiğini düşünürken tamamen farklı bir anlama geldiği birkaç hata yaptım. Hatırlıyorum da güzel olması gereken bir şarkı sözü yazmıştım – hangi şarkı olduğunu hatırlamıyorum – ama söz şöyleydi: ‘lonely cesspools.’

Ve o zamanki plak şirketi ‘Yalnız mı? Yani, yalnız lağım… yani, yalnız bok çukurları mı?’ diye sordu. Ben de ‘Hayır, o mu demek istiyor—?’ dedim. Yani, biraz… Bilmiyorum. Söylemek istediğim şey bu değildi açıkçası.

Ama evet, dil ile denemeler yapmayı seviyorum. Ve hiçbir kural yok. Gramer bile yok. Gerçekten dikkat etmiyorum. Yani, doğru olmasını isterim ama gramerle oynamama izin veririm – garip görünmesini veya duyulmasını sağlamak için. Yani, özgürlük. Sanatsal özgürlük.”

Åkerfeldt’in bu samimi açıklamaları, müzik ve söz yazımına olan derin tutkusunu ve sanatsal özgürlük anlayışını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir