18 Ekim Cumartesi günü, IF Beşiktaş, bir kez daha metalin merkezi haline geldi. Kapalı mekânda gerçekleşmesine rağmen Portals Metal Fest, nefes kesen enerjisiyle dört duvarın sınırlarını çoktan aştı. Sahne aralarında giriş-çıkış serbestti; bu da hem içeride hem dışarıda yaşayan bir festival atmosferi yarattı. Kimisi içeride kafa sallıyor, kimisi dışarıda biranın yanında müzik üzerine konuşuyordu ama herkes aynı hissi paylaşıyordu: Metal burada, yaşıyor.
Illusions Play: Sessizliğin İçinden Gelen Güç
Festivalin açılışını yapan Illusions Play, atmosferik ve karanlık tonlarıyla seyirciyi anında içine çekti.
Loş ışık altında yükselen ilk rifften itibaren IF’in havası değişti.
Günün ilk dakikalarından itibaren seyircinin dikkati sahneye kilitlenmişti — grup, duygusal yoğunluğu güçlü bir sahneyle harmanlayarak festivalin tonunu belirledi.
Oculos: Sahneden Kulis Sohbetine
İkinci sırada Oculos vardı.
Grup sahneye çıktığında enerji bir anda yükseldi; hızlı, teknik ve kararlı bir performans sergilediler.
Seyircinin coşkusunu yönetmeyi iyi biliyorlardı — sahnede net, güçlü ve özgüvenliydiler.
Performansın ardından ise kuliste, grubun sıcaklığı ve enerjisi devam etti.
Ben de o an oradaydım; sahne sonrası gerginlik yerine samimi bir keyif hakimdi.
Gülüşmeler, rahatlamış yüzler, iyi yapılmış bir işin huzuru…
O an, müziğin sadece sahnede değil, sahneden indikten sonra da birleştirici bir gücü olduğunu hatırlattı.
Carnation: Öfkenin Disiplini
Üçüncü sırada Carnation, sahneyi devraldı.
Belçika death metal sahnesinin en disiplinli temsilcilerinden biri olarak, teknik açıdan kusursuz bir set sundular.
Her nota cerrahi bir hassasiyetle çalındı, her breakdown’da sahneyle seyirci tek bir organizma gibi hareket etti.
IF’in duvarları titreşiyor, seyirci coşku ve öfke arasında gidip geliyordu.
Baest: Gecenin Zirvesi
Ve sıra geldi festivalin doruk noktasına: Baest.
Sahneye adım attıkları anda ortamın rengi değişti.
Agresif ama kontrollü, vahşi ama kusursuz bir performans…
Baest sahneyi ele geçirdi, seyirciyi büyüledi.
Moshpit’ler büyüdü, herkesin yüzünde aynı ifade vardı: “İyi ki buradayız.”
Baest sadece çalmadı, İstanbul’a geldiğini hissettirdi.
O gece IF Beşiktaş, Danimarka’nın karanlık enerjisiyle yanıyordu.
Moribund Oblivion: Yerli Gücün Yankısı
Baest’in ardından sahneye çıkan Moribund Oblivion, yılların deneyimini konuşturdu.
Türk metal sahnesinin köklü ismi, karanlık ve sert tonlarıyla kendi kültüründen gelen bir ağırlığı yansıttı.
Seyirci, bu kez yabancı değil, kendi içinden bir sesle buluştu.
Grup, “biz de buradayız” diyerek festivalin uluslararası çizgisinde güçlü bir denge oluşturdu.
Demonical: Kuzeyin Soğuk Nefesi
Altıncı sırada Demonical, İsveç death metal sahnesinin o karakteristik soğukluğunu IF Beşiktaş’a taşıdı.
Sert rifler, yoğun atmosfer ve keskin bir sound…
Seyirci ilk saniyeden itibaren müziğin içine çekildi.
Grubun profesyonelliği ve sahne hakimiyeti, o anları neredeyse hipnotik bir deneyime dönüştürdü.

Seth: Ritüel Gibi Bir Kapanış
Gecenin finalinde Seth, Fransız black metal sahnesinin teatral tarafını İstanbul’a taşıdı.Kostümler, ışıklar, duman…Hepsi bir ritüelin parçası gibiydi.Vokal performansı büyüleyiciydi, atmosfer derin, mesaj netti: Bu sadece bir kapanış değil, karanlığın bir imzasıydı.

Genel Değerlendirme ve Teknik Gözlem
IF Beşiktaş’ın kapalı akustiği, özellikle bu tarz festivallerde avantaj sağlıyor.
Ses, sahneye yakın konumda oldukça güçlüydü; ancak arka tarafta düşük frekanslarda kısa süreli bir yoğunlaşma hissediliyordu.
Buna rağmen, genel miks dengesi başarılıydı ve gruplar arasında geçişler profesyonelce planlanmıştı.
Set araları hızlıydı, bu da festivalin temposunu diri tuttu.
Baest’in performansında tonaj ayarı neredeyse kusursuzdu — vokal net, davullar tok, gitarlar keskin.
Moribund Oblivion sahnesinde yerli sound’un net bir şekilde öne çıkması ise hem teknik hem duygusal olarak güzel bir denge yarattı.
Organizasyon genelinde aksama yaşanmaması, Portal ekibinin disiplini ve deneyimini bir kez daha gösterdi.
Bu festival sadece bir müzik etkinliği değil, Türkiye’de metal organizasyon standartlarının her yıl nasıl yükseldiğinin kanıtıydı.
Portal’ın Cehennem Kapıları Kapanırken…
Festivalin sonunda herkesin yüzünde aynı ifade vardı: yorgun ama tatmin olmuş bir tebessüm. Sahneden inen müzisyenler, birbirini tebrik eden seyirciler, kulisteki dostane selamlaşmalar…Hepsi aynı duyguda birleşti: Metal hâlâ yaşıyor. Ve tüm bu unutulmaz günü mümkün kılan, tutkusu ve emeğiyle bu sahneyi var eden Portal ailesiydi. Sadece bir etkinlik düzenlemediler — bir kültür, bir aidiyet duygusu yarattılar. Teşekkürler Portal ailesi. Cehennemin kapılarını bir kez daha araladınız, artık kapanmaz.

Az bütçeli cosplay, çizgi roman koleksiyoncusu ve müziğin çeşitli yönlerindeki gizemleri arayıp sizlerle paylaşıyorum.









