Hollandalı senfonik metal grubu EPICA’nın vokalisti Simone Simons, grubun yeni albümü Aspiral ile birlikte nasıl “kendini yeniden keşfettiği” üzerine Brezilyalı müzik gazetecisi Igor Miranda’ya konuştu. Grubun plak şirketi Nuclear Blast’in basın bülteninde de vurgulanan bu dönüşüm üzerine Simons, şunları söyledi:
“Güzel bir soru. Bence bu, yazdığımız müzikte yeni bir denge bulmamızla ilgili. Beş farklı şarkı yazarımız var ve hepsinin tarzı farklı, bu başlı başına büyük bir etken. Herkes şarkı yazabiliyor ve en iyi parçalar albüme giriyor. Bu albümde, soundumuzu biraz değiştirmek istedik. Daha fazla synthesizer kullandık; orkestrayı biraz geri plana çekerken gitarların ve riff’lerin hamlığını daha ön plana çıkardık. EPICA’nın senfonik tarafıyla metal tarafı arasında sağlıklı bir denge kurmaya çalıştık. Synth ağırlıklı dokunuşlarla bazı şarkılara farklı bir hava kattık. Örneğin, ‘Darkness Dies In Light’, ‘Metanoia’ ve ‘The Grand Saga Of Existence’ klasik EPICA havasını taşıyor ama albümdeki diğer çoğu parça farklı bir şey sunuyor. Tabii ki hâlâ benim vokalim, koro, Mark’ın brutal vokalleri ve orkestrasyon yer alıyor ama bunları biraz karıştırarak EPICA’yı hem daha olgun hem de daha modern bir hale getirmeyi başardık. Aynı albümü tekrar tekrar yapmadan ilerledik.”
Simons, kısa süre önce Metal Insider’a verdiği röportajda da, grup olarak şarkı yazım sürecinde kendilerini zorlamayı sevdiklerini söyledi:
“Bunun başlangıç noktası 2021’de çıkan Omega albümünden sonraydı. Pandemi başlayınca ‘The Alchemy Project’ adlı bir proje yaptık ve bu projede metal camiasından diğer sanatçılarla birlikte çalıştık. Bu bizim için güvenli bir alandı; denemeler yaptık, ilham aldık ve EPICA dinleyicisinin tepkisini gözlemledik. Aldığımız olumlu dönüşler bize yeni şeyler denemek için cesaret verdi.”
“Aspiral” albümünde yer alan bazı parçaların kulağa daha yumuşak geldiğini belirten Simons, şöyle devam etti:
“Bazı single’lar ve albüm genel olarak dinlemesi daha kolay olsa da, hâlâ klasik EPICA unsurlarını barındıran birçok şarkı var. Yeni şeyler denemekle kendi köklerimize sadık kalmak arasında iyi bir denge kurduğumuzu düşünüyorum. Hem bireysel olarak hem de grup olarak büyümeye devam ettik.”
Albümün sözsel ilham kaynaklarına da değinen Simons, Dark Divas’a verdiği röportajda şunları söyledi:
“Bu albüm, A New Age Dawns serisinin finalini oluşturuyor. Bu seri, insanlığın kolektif hareketle kurtuluşa ulaşabileceğini fark ettiği yeni bir bilinç uyanışını anlatıyor. Ayrıca tarot kartları, Hollanda’daki efsaneler ve hayalet hikâyeleri de şarkı sözlerine ilham verdi. Örneğin Hoensbroek Şatosu ve oradaki gizemli ‘Mavi Kadın’ efsanesi buna güzel bir örnek. Tamamen farklı bir tema ise ‘Fight To Survive – The Overview Effect’ parçasında işleniyor. Bu şarkı, astronotların uzaydan Dünya’ya bakarken hissettikleri duygusal etkiyi ve gezegenimizin kırılganlığını anlatıyor. Bu bakış açısı, günümüzdeki iklim değişikliği tartışmalarıyla mükemmel bir şekilde örtüşüyor. Ayrıca Mark, ‘Darkness Dies In Light’ parçasını yeni doğan kızına ithaf etti.”
EPICA’nın müziği, dünyadaki karanlıkla birlikte umudu da yansıtıyor. Simons, bunu şöyle açıklıyor:
“Şarkılarımızda hem dünyanın karanlık yönlerini hem de zor zamanlarda bile var olan umudu ifade ediyoruz. Bu ikiliği sadece sözlerde değil, albüm kapağında da yansıttık: Güneş hep oradadır — her ne kadar her şey karanlık görünse de, olumsuzu olumluya dönüştürme ihtimali her zaman vardır. Ama zorluklar ve mücadeleler olmadan da gelişme olmaz — bu, insan olarak büyümemizin yoludur.”
EPICA, Aspiral albümünün çıkışını kutlamak amacıyla Mayıs ayı başında ABD’de üç özel konser verecek: New York, Atlanta ve Los Angeles’ta.
Albümün ismi, Polonyalı heykeltıraş Stanisław Szukalski’nin 1965 yılında yaptığı bronz heykel “Aspiral”dan geliyor. Yenilenme ve ilham temalarını taşıyan bu eser, EPICA’nın 2025 vizyonunu da özetliyor. Her EPICA şarkısı, tıpkı bu heykelin detayları gibi kendi başına birer sanat eseri; bir araya geldiklerinde ise bütünsel ve anıtsal bir güç oluşturuyorlar.
Albümün etkileyici kapak çalışması, daha önce RAMMSTEIN, GHOST ve PARKWAY DRIVE için de işler yapan Hedi Xandt’a ait. Kayıtlar bir kez daha Sandlane Stüdyoları’nda gerçekleştirilirken prodüksiyon ve miksaj ise Joost Van Den Broek imzası taşıyor.
Epica, Ağustos ayında Dark Sun Metal Festivali kapsamında festivalin 2. günü İstanbul’da sahne alacak. günün diğer grupları ise Myrkur, Knight Errant. Detaylar
1. günün grupları ise Sepultura, Radical Noise, Helak. Detaylar
Tarih 1-2 Ağustos mekan ise Küçükçiftlik Park İstanbul
Metalhead designer & photographer
www.guvenceylan.net
