GHOST’dan Yeni Albüm!

Albüm Kritik / Kapak / Kritik / Müzik | 0 Yorum

İsveçli heavy metal grubu Ghost ya da bilinen diğer ismiyle Ghost B.C,6. Stüdyo albūmleri Impera’yı 11 Mart tarihiyle Loma Vista etiketiyle yayınladı.

Müziğin her türünde, dünyanın her yerinde dayatılmış olguların ve bize sunulan aynılıkların farkında olan biri olarak hatta bir çok kez de maruz kalarak yaşadığım hayatta anti ve protest şeyleri görmek ve hangi duyuyla olursa olsun buna şahit olmak çok güzel his, pek güzel haz.

Ghosť’un Imperasının içine girdiğinizde eğer daha önce dinlediyseniz sizi en az Meliora’daki kadar heyecan alacaktır hatta belki de fazlası…

Karşınızda “IMPERA”

Öncesinde Hunter’s Moon ve Call Me Little Sunshine teklilerini yayınlayıp kliplendiren Ghost, saklı tuttuklarıyla da oldukça iddialı bir derleme yapmış. Albüm 12 şarkıdan oluşan ve yoğun olarak önceki albümlerde de alışık olduğumuz kendine özgü ihtişamlı soundu ile dinleyicinin kanına karışıyor. Tobias Forge yani nam-ı diğer güncel ismi ile Cardinal Copia geçtiğimiz ekim ayında verdiği bir röportajda albümde dindarlıktan endüstriye, açgözlülükten türlü düzensizliklere değindiklerini ve özellikle son bir kaç yıldan fazlasıyla ilham aldıklarını ifade ediyor.

Kelimelerin Gücü

Ghost’un sahip olduğu hiciv sanatı da en az müziği kadar güçlü hakikaten. Sonuçta bir şeyleri herkes anlatabilir fakat onu tam olarak idrak edebilmek de mesele değil mi? Bu anlamda bilgeliklerinden de yararlanıyoruz. (Öğretici Ghost!)

Görkemli ama bir o kadar naif bir intro ile başlıyor albüm “Imperium“. Sonrasında “Kaiserion” ile İskenderiyeli kadın filozof Hypatia’ya selam gönderiyorlar. Şarkıda o trajik cinayet, bilim karşıtlığı ve din bağnazlığına edilen bir isyan söz konusu. İnce iğnelemelerle Mesih’e göndermelerde de bulunuyorlar tabii. Liriklerde deyim yerindeyse şeytanın avukatlığı sık sık yapılıyor ve luciferin ayetleri ara sıra fısıldanıyor ama bu zaten alıştığımız Ghosť’un bir imzası.

Albümün en çok öne çıkan şarkısı genel kanı ve nacizane kişisel yorumum doğrultusunda “Call me little Sunshine” oldu. bir Ghost klasiği olmuş adeta. (Evde, arabada, sahilde sesi fulleyerek tüketiniz) Melodik arpejler ve sert riffler üzerine kardinalin o muazzam vokal kullanımı dinlerken sizi bambaşka yerlere götürüyor. “Bana küçük güneşim de! Mephistopheles, asla yalnız yürümeyeceksin, bana her zaman ulaşabilirsin” sözleriyle luciferin cennetin en güzel, en ulaşılabilir meleği olduğunun vurgusu, güzellemesi yapılıyor. Tek tek değerlendirilip, hikayesi paylaşılası özel eserler var Impera’da ama çok da uzun tutmak istemiyorum.

Impera, belki son yılların en iyi metal albümü olmayabilir ama şüphesiz abartılan dramaların, yaratılan fanatizmin ve ona hizmet edip milyonlarca zihni zehirleyen dogmalara atılan büyük bir tokat ve bu tokat gerçekten çok iyi tınlıyor.


Gerçekten de zaman geçse bile unutulmayacak, aksine geriye sarıp dinleyebileceğimiz ve grup adına da yarattıkları yapıtlarının arasında gururla sergileyecekleri türden bir albüm olmuş Impera. Bir süre bu albümü dinleyerek yemekler hazırlayıp, yolculuklara çıkıp anılar biriktireceğiz gibi görünüyor.